Başlıklar
- Geleneksel Seyahat Planlamanın Cam Tavanı: Neden Daha Fazlasını Hayal Etmeliyiz?
- “En İyi 10” Listelerinin Steril Dünyası
- Algoritmik Yankı Odaları ve Gizli Güzellikler
- Yapay Zeka Bir Seyahat Acentesi Değil, Bir ‘Deneyim Tasarımcısıdır’
- Analoji: Bir Şefin Malzemeleri ve Bir Küratörün Vizyonu
- Bu Neden Önemli? Kontrolü Geri Almak ve Hayallerin DNA’sını Çıkarmak
- Adım Adım Yapay Zeka ile Seyahat Planlama: Murakami’nin Japonya’sına Yolculuk (Pratik Vaka Analizi)
- Adım 1: Usta Prompt’u Hazırlamak – Sadece Ne İstediğini Değil, Ne Hissetmek İstediğini Söylemek
- Adım 2: Diyalog ve İterasyon – Yapay Zekayı Bir Pinpon Partneri Olarak Kullanmak
- Beklenmedik Güzellikler (Serendipity) ve Algoritmanın Rolü
- Anthony Bourdain’in Felsefesi: Planı Yırtıp Atmak
- Yapay Zekadan “Rastlantısal Keşif” İstemek Mümkün mü?
- Sadece Rota Değil, Duygu Yaratmak: Yapay Zeka ile Seyahat Planlamanın İleri Seviye Teknikleri
- Sonuç: En Zeki Rehber, Kendi Merakınızdır
- Okuyucu Etkileşim Sorusu (CTA)

Sıradan bir seyahat rehberinin size asla veremeyeceği bir hayaliniz var: Tokyo’nun arka sokaklarında, Haruki Murakami romanından fırlamış bir caz barda oturmak, ardından Kyoto’nun kalabalığından uzakta, sadece birkaç keşişin bildiği o sakin tapınağın bahçesinde saatlerce oturmak. Bu, standart bir “Japonya’da Görülecek 10 Yer” listesinde bulabileceğiniz bir deneyim değil. Bu, bir atmosferin, bir duygunun peşinden gitmek. Yıllarca bu tür yolculukları planlamanın tek yolunun, haftalarca süren araştırmalara, eski blog yazılarına ve şans eseri keşiflere dayandığını düşündüm. Ancak artık değil. Elimizin altındaki yapay zeka, doğru soruları sorduğumuzda, bir bilgi işlemcisinden çok daha fazlası olabiliyor: kişisel zevklerimizi, edebi referanslarımızı ve hatta tarif edemediğimiz o “hissiyatı” anlayan bir deneyim tasarımcısına dönüşebiliyor. Bu yazı, size sadece bir rota çizmeyi değil, yapay zeka ile seyahat planlama sanatını kullanarak hayallerinizin haritasını nasıl çıkaracağınızı anlatacak. Standart turist rotalarını unutun; çünkü biz, birer kaşif olmak üzereyiz.
Geleneksel Seyahat Planlamanın Cam Tavanı: Neden Daha Fazlasını Hayal Etmeliyiz?
Hepimiz o süreci yaşadık. Heyecanla “Japonya’ya seyahat” yazarak başladığımız arama, kısa sürede birbirinin kopyası olan blog yazıları, “kaçırılmaması gereken” turistik tuzaklar ve sponsorlu içeriklerle dolu bir okyanusa dönüşür. Bu geleneksel yöntemin bizi bir yere kadar getirdiği doğru, ancak bizi asla gerçekten “bize ait” bir yere götürmez.
“En İyi 10” Listelerinin Steril Dünyası
Bu listeler, en popüler olanı sunmak üzere tasarlanmıştır, en büyülü olanı değil. Herkesin gittiği yerleri gösterirler çünkü “tıklanma” garantilidirler. Sonuç? Kendi merakımızın peşinden gitmek yerine, başkalarının dijital ayak izlerini takip ettiğimiz, otantiklikten uzak bir deneyim. Bu neden önemli? Çünkü seyahat, bir yapılacaklar listesindeki maddeleri işaretlemek değil, dünyayla kişisel bir diyalog kurmaktır. Oysa bu listeler, bu diyaloğu başlamadan bitirir ve bize, bizim yerimize önceden hazırlanmış, paketlenmiş cevaplar sunar.
Algoritmik Yankı Odaları ve Gizli Güzellikler
Google veya Instagram gibi platformlar, bize sevdiklerimizi düşündükleri şeyleri göstermeye programlıdır. Eğer birkaç tapınak fotoğrafına tıkladıysanız, algoritma size sonsuza kadar daha fazla tapınak göstermeye devam eder. Bu durum, bizi rahat bir yankı odasına hapseder ve o gizli kalmış caz barı, o beklenmedik sanat galerisini veya yerel halkın takıldığı o küçük ramen dükkanını keşfetme şansımızı elimizden alır. Yapay zeka küratör ise, bu baloncuğu patlatma potansiyeline sahiptir. Ona “Beni şaşırt” dediğinizde, geçmiş davranışlarınızın prangalarından kurtulmuş bir öneriyle gelebilir.

Yapay Zeka Bir Seyahat Acentesi Değil, Bir ‘Deneyim Tasarımcısıdır’
Yapay zeka ile seyahat planlamanın devrimci yönü, ona “Bana Tokyo’ya en ucuz uçak biletini bul” demekten, “Bana Tokyo’da kendimi bulabileceğim yeri göster” demeye geçmektir. Aradaki fark, bir makineyi hesap makinesi olarak kullanmakla, onu yaratıcı bir ortak olarak görmek arasındaki farktır.
Analoji: Bir Şefin Malzemeleri ve Bir Küratörün Vizyonu
Geleneksel bir seyahat sitesi, bir süpermarket gibidir. Size tüm malzemeleri (oteller, uçuşlar, turlar) ayrı ayrı sunar. Yapay zeka küratör ise, usta bir şef veya sanat küratörü gibidir. Siz ona sadece malzemeleri değil, yaratmak istediğiniz “duyguyu” söylersiniz. “Hüzünlü ama huzurlu bir akşam yemeği” gibi soyut bir istekle gittiğinizde, o şef bu duyguyu tatlara, dokulara ve atmosfere dönüştürür. İşte ChatGPT’ye “Murakami hissi” dediğimizde olan da tam olarak budur. O, bu isteği analiz eder; yalnızlık, caz, kediler, paralel dünyalar, sade ama derin diyaloglar gibi anahtar “malzemeleri” çıkarır ve bunları coğrafi konumlara dönüştürür.
Bu Neden Önemli? Kontrolü Geri Almak ve Hayallerin DNA’sını Çıkarmak
Bu yaklaşım, seyahat planlama sürecinin kontrolünü tamamen size verir. Artık size sunulan seçeneklerle sınırlı değilsiniz; kendi seçeneklerinizi yaratabilirsiniz. Bu süreç, sadece bir rota oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda ne aradığınızı daha iyi anlamanızı sağlar. Bu bilgiyi hayatınızda nasıl kullanabilirsiniz? Yapay zekaya hayallerinizi tarif etmeye çalışırken, aslında kendinizle bir iç diyalog kurarsınız. “Neden Murakami atmosferi istiyorum?” sorusu, belki de seyahatte aradığınız şeyin aslında kalabalıktan kaçış, düşünceli bir yalnızlık ve beklenmedik anların büyüsü olduğunu fark etmenizi sağlar. Bu, bir sonraki seyahatinizi değil, tüm seyahat felsefenizi değiştirebilecek bir aydınlanmadır.
Adım Adım Yapay Zeka ile Seyahat Planlama: Murakami’nin Japonya’sına Yolculuk (Pratik Vaka Analizi)
Teoriyi pratiğe dökme zamanı. İşte o hayali Japonya seyahatini, somut ve uygulanabilir bir plana dönüştürme süreci:
Adım 1: Usta Prompt’u Hazırlamak – Sadece Ne İstediğini Değil, Ne Hissetmek İstediğini Söylemek
Her şey doğru soruyla başlar. ChatGPT’ye “Japonya için 7 günlük gezi planı” demek yerine, derinlere inin.
[ÖRNEK PROMPT KUTUSU]
Rol: Sen, kişiselleştirilmiş ve atmosfer odaklı seyahat rotaları tasarlayan bir dünya gezgini ve kültür küratörüsün. Standart turistik yerlerden kaçınıyorsun.
Görev: Benim için 7 günlük bir Japonya seyahat planı oluştur. Ancak bu sıradan bir plan olmayacak. Ana tema, Haruki Murakami romanlarının atmosferi.
İstediğim Hissiyat:
- Biraz melankolik ama huzurlu bir yalnızlık hissi.
- Geceleri, loş ışıklı, viski ve caz müziği olan küçük barlar.
- Gündüzleri, kalabalıktan uzak, düşüncelere dalabileceğim sakin tapınaklar veya parklar.
- Gerçeküstü veya beklenmedik anlar yaşama potansiyeli. Kedilerin önemli olduğu yerler bonus.
Kısıtlar:
- Bütçe: Orta seviye. Lüks otellere gerek yok, karakteri olan temiz yerler yeterli.
- Tempo: Aceleci bir tempo istemiyorum. Her şehirde en az 2 gün kalmalı ve keşfe zaman ayırmalıyım.
- Başlangıç ve Bitiş: Tokyo.
Adım 2: Diyalog ve İterasyon – Yapay Zekayı Bir Pinpon Partneri Olarak Kullanmak
Yapay zekanın ilk çıktısı harika bir başlangıç noktasıdır ama asla nihai ürün değildir. Onu bir pinpon partneri gibi kullanın.
[ÖRNEK AI ÇIKTISI]
“… 4. Gün: Kyoto. Fushimi Inari Tapınağı’nı ziyaret edin. Akşam Gion bölgesinde…”
[SİZİN CEVABINIZ]
“Fushimi Inari kulağa çok kalabalık geliyor. Murakami karakteri oraya gitmezdi. Bana orası yerine, içinde eski bir kütüphane veya gizli bir bahçe olan, daha az bilinen bir tapınak önerir misin? Gion yerine de, üniversite öğrencilerinin veya yerel sanatçıların takıldığı daha bohem bir mahalle var mı?”
Bu diyalog, planı rafine etmenizi ve onu gerçekten size ait kılmanızı sağlar. Detay ve Kanıt Kuralı: Bu iteratif süreç, yapay zekanın “çok verimli” olduğu iddiasını kanıtlar. Sadece bir cevap vermez, sizinle birlikte düşünür ve planı geliştirir. Bu, saatlerce sürecek blog araştırmasını dakikalara indirir.
Beklenmedik Güzellikler (Serendipity) ve Algoritmanın Rolü
Seyahatin en büyülü anları, genellikle planlanmamış olanlardır. Peki, her şeyi bu kadar detaylı planlamak, bu “serendipity” (beklenmedik güzellikler) faktörünü öldürür mü? Tam tersi. Onu teşvik edebiliriz.
Anthony Bourdain’in Felsefesi: Planı Yırtıp Atmak
Anthony Bourdain, en iyi deneyimlerin genellikle bir ara sokağa yanlışlıkla saptığınızda veya bir yerlinin tavsiyesine uyup asıl planınızı terk ettiğinizde bulunduğunu söylerdi. Yapay zeka, bu anları yaratamaz, ancak bu anların yaşanabileceği verimli topraklar yaratabilir.
Yapay Zekadan “Rastlantısal Keşif” İstemek Mümkün mü?
Evet. Prompt’larınıza bu felsefeyi dahil edebilirsiniz.
[ÖRNEK PROMPT EKLEMESİ]
“… Rota üzerindeki her gün için bana bir tane ‘Bourdain Joker Hakkı’ tanımla. Bu, o gün için planlanmış bir aktivitenin yerine geçebilecek, tamamen spontane, yerel ve sıra dışı bir öneri olmalı. Örneğin, ‘Bugün tapınağa gitmek yerine, şu küçük mahalledeki eski plak dükkanını bul ve sahibiyle sohbet etmeye çalış’ gibi.”
Bu, planın içine plansızlığı dahil etmenin zeki bir yoludur. Size keşif için bir başlangıç noktası verir ama sonucunu açık bırakır.
Sadece Rota Değil, Duygu Yaratmak: Yapay Zeka ile Seyahat Planlamanın İleri Seviye Teknikleri
Bir kez rotanız oturduğunda, yapay zeka küratörünüzün yeteneklerini seyahatin diğer katmanlarına da uygulayabilirsiniz. Bu, deneyiminizi sıradanlıktan çıkarıp sinematik bir seviyeye taşıyacaktır.
- Atmosferi Yanında Götür: “Bu Japonya seyahatinin ruh haline uygun, caz, ambient ve biraz da melankolik Japon indie müziği içeren bir Spotify çalma listesi oluşturur musun?”
- Bavul Sihirbazı: “7 günlük bu rota ve Tokyo/Kyoto’nun Ekim ayı hava durumu tahminlerine göre, hem rahat hem de Murakami karakterinin estetiğine uygun, minimalist bir bavul listesi hazırlar mısın?”
- Dil Bariyerini Kırmak: “Loş bir barda viski sipariş etmek, eski bir kitapçıda belirli bir yazarı sormak ve birine kibarca ‘kayboldum’ demek için gereken temel Japonca ifadeleri ve kültürel görgü kurallarını öğretir misin?”
Bu küçük dokunuşlar, seyahatinizi bir dizi yerden bir bütünsel deneyime dönüştürür.
Sonuç: En Zeki Rehber, Kendi Merakınızdır
Yapay zeka ile seyahat planlama, bize sihirli bir şekilde mükemmel bir tatil sunan bir teknoloji değil. O, kendi merakımızı, hayallerimizi ve sezgilerimizi daha önce hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde haritalamamızı sağlayan bir ayna, bir pusula ve bir diyalog ortağıdır. Bize, turistik rotaların dışına çıkma ve kendi anlatımızın kahramanı olma cesareti verir. Murakami’nin Japonya’sını ararken, aslında bulduğumuz şey, teknolojiyi bir kaçış aracı olarak değil, kendimize daha derinden bağlanmak için bir köprü olarak kullanabileceğimiz gerçeğidir. Yapay zeka size kapıyı gösterebilir, ancak eşikten geçmek, o ara sokağa sapmak ve macerayı bulmak her zaman olduğu gibi size, yani gerçek kaşife aittir.
Okuyucu Etkileşim Sorusu (CTA)
Yapay zekadan sizin için bir seyahat rotası çizmesini isteseydiniz, ona kendinizi ve hayallerinizi tanıtmak için hangi üç anahtar kelime veya cümleyi verirdiniz?


