Saçma serpme atma teknikleri.
23 Mayıs 2015- Gece 67
İlk sayfadan itibaren tekrar okudum kendimi. Her geçen gün bir önceki günden daha az saçmalıyorum. Hele o ilk günlerde yazdıklarım yok mu? Gereksizliklerden kurtulmuş, tamamen hepsini kapatmış olmama rağmen, ne kadar da uzun sürdürmüşüm onların hakkında konuşmayı, düşünmeyi. Gittikçe de azalmışlar, tedavi oluyorum muhtemelen.
Bugün kötüyüm, çok kötüyüm. Her ne kadar geçen günlere bakıp, bir şeyleri kaçırmadığımı fark etsem de, özgürlüğümün bu kadar kısıtlı olduğu ileriki günleri düşünmek yoruyor beni. Bu kadar gün geçti ve ben ne kaybettim? Aslında hiçbir şey. Bence benim sıkıntım askerlikten, bu boş insanların, bu gereksizliğin bulunduğu ortamdan çok, hayatın geneli ve geleceğim. Ve azalan mutluluğumun tek sebebi umutsuzluk. Sadece üç aydan biraz fazla kaldı aslında. Bu süre genele yayıldığında nedir ki? Hem sırtımdan kocaman bir yükü kaldırıyor, geleceğim için en azından bir şeyler yapıyorum.
Daha güzel bir açıdan bakmak gerekirse, buna da evli insanları, sevgilisi olanları gördükçe, sevdiğim kadına ayrılma ihtimalimi bitiriyorum, bir daha ayrı kalmamızı gerektirecek hiçbir olay kalmayacak.
Evet, uzak kalıyorum bazı şeylerden, eksik yaşıyorum bazı şeyleri. Ama sakın unutma, bunların hepsi GEÇİCİ ve bir daha olmayacak. Onun için sadece tadını çıkar ve hiçbir şeyden korkma.
Yazmak kadar hiçbir şey rahatlatmıyor beni. Bırak, biraz da eksik kalsın. En azından bazı değerleri anladın ve kendine hiçbir yerde katamayacaklarını kattın.