Bilinci Toprak Kabul Edemez mi?

Bilinç

Salyangoz ağaca tutunduğu yerde ölüyor, öldüğünü bilmiyor artık. Evren dengede deniyor, salyangoza rüzgar esecek, toprağa düşecek, zamanla çürüyecek ya da yenilecek, toprağa karışacak tekrar. Bitkilere kaynak olacak, büyütecek onları. O bitkiler yenecek, başka canlılar var olacak ve yok olacak bu süreçte. Hepsi bir döngü, ilk günde de vardı, sonsuza kadar devam edecek.

Varlık, dönüşebiliyor, karışabiliyor. Bunun adı salyangoz da olabiliyor, insan da. En büyük düşmanımız toprak mı o zaman, bilincimizle almadığı için bizi. İlk günde mi verildi bunun kararı, bilinç girmesin denildi toprak altına. Yasaklanmış bilinçlerimizi ömür boyu taşımaya, sonrasında ondan kurtulunca rahatlamamıza karar verildi belki de. Ne olurdu toprak kabul etseydi, o da katılsaydı düzene.

En büyük başkaldırı toprak belli ki? Her şeyin tam ortasında, ben kabul etmem, düşüneni, düşünceyi var edeni kabul etmem dedi. Üstümde kalsın kötülükler, bana iyisi de gelmesin, hiç gelmesin dedi. Kimse de ikna edemedi onu belli ki, bin yıllardır duruyor altımızda, kimseyi, olduğu gibi kabul etmeyerek. Toprak gibi olmak lazım belki de, eğilmeden bükülmeden sahip çıkmak gerek kararına.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir