Ben bir katilim.
11 Eylül 2015 – 02:07
Yazılacak her bir kelime, terkedilmiş harflerden oluşacaksa, yazmanın gerekliliğini kendime nasıl açıklayabilirim? Yazacak kimse de kalmadıktan sonra, daha nereye kadar yazabilirim? En önemlisi de, daha önce yazdıklarımın, yaşadıklarımla beraber kaybolduğunun farkında olmam, hatta bu defterin başında bile eksik sayfaların var olduğunun farkında olmam…
Bu bir başlangıç, hem de tertemiz ve masum olması beklenen. Silinmiş bir çok kişi ve duygu barındırıyor gerisinde. Aslında cesetlerle dolu bir sayfa burası, bende yaşanmış duygular, bende yaşamış ölüler.
Ben bir katilim, sevdiklerimi öldürdüm genelde. Bir de kendi duygularımı. Kişiliği, davranışlarımın şeklini belirlemem yirmi üç yılımı aldı. Bunun için sevişmek zorunda kalmış bile olabilirim…
Tek sahip olduğum şey, yalnızlığım, hak edilmiş bir şekilde. Bir de yazmayan bir kalemim var, yırtılacak sayfalara yazabiliyor sadece.
Artık başkayım, gözlerimin gördüğü renkler bile bir başka. Bir ben varım, bu cümlenin devamı da şimdilik yok işte.