Rehabilitasyon Koğuşu

16 Mayıs 2015 – Gece 60

Gözlerimde bir şeyler var, kimsenin görmek istemeyeceği. Umarım benden başka kimse görmüyordur, fark etmez. Niye daha az yazmaya başladım ki? İçimdekilerin yok olmalarından dolayı mı?

Bir yer düşün; koğuşun içinde bile yere tüküren insanlarla dolu. Bir tek basit bir telefon hayaline tutunabildiğim bir yer. Defter, biliyorsun, askerlikten bahsetmeyi fazla sevmiyorum, sevemedim çünkü. Alıştım belki, ama sevemedim.

Bazen… bazen git-geller yaşıyorum. Hayır! Bu geçmişimde adı geçen, sığınılmış bahane gibi bir şey değil. Saatlik farklarla çok iyi veya çok kötü olabiliyorum. Eskisi kadar düşünmüyorum geçmişi. — — — — — —. Ya da o kadar saçma sapan bir geçmişe sahibim ki, kendim bile utanıyorum hatırlamaya.

Ben miydim gerçekten o hataları yapan? Kendimi o durumlara sokan? Hiç olmayan kadınları seven! Gerçekten o kadar küçük müydüm o insanların karşısında? Tüm geçmişim ölüm kadar sessiz, hiçlik kadar boş artık.

Dediğim gibi, unutmak isteyeceğim şeyler yaşamak yok artık.

Tüm bunların haricinde günler geçiyor sessizce. Bireyselliğimden bu yana, fazla üzmez oldum kendimi artık, akışına bırakıyorum sadece. Bunların hepsine, daha doğrusu bunların hepsinin getirdiği mutluluğa, kendime verdiğim sözleri tutarak, bir de kendim hariç herkesi, her şeyi siktir ederek başladım.

Tam bir kendimci oldum yani. Böyle oldum, kesinlikle böyle de devam edecek.

Uzun süredir ilk defa iki sayfa yazdım, ilginç.

Belki de hepsinden sonra, gerçekten iyileşiyorum.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir